Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | sonu olan | finite adj. |
General | ||
General | sonu olan | finite adj. |
Math | ||
Math | sonu olan | finite adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | üst satıra aktarılan ve önünde sol açılı ayraç olan satır sonu | hookup n. |
General | sonu ölüm olan durum | fatal n. |
Idioms | ||
Idioms | sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak | pay too dearly for (one's) whistle v. |
Technical | ||
Technical | üst satıra aktarılan ve önünde sol açılı ayraç olan satır sonu | hookup n. |
Technical | üst satıra aktarılan ve önünde sol açılı ayraç olan bir satır sonu | hook-up n. |
Architecture | ||
Architecture | 1800'lerin sonu ve 1900'lerin başında art nouveau akımının almanca konuşulan ülkelerde hakim olan türü | jugendstil n. |
Music | ||
Music | (makam) otantik makamın çekeniyle başlayıp sonu otantik makamla aynı olan | plagal adj. |
Slang | ||
Slang | sene sonu sınavlarından önce, öğrencilerin şaka yapması ile karakterize olan okulun son günü | muck-up day [australia] n. |